22 Ağustos 2009 Cumartesi

NEPAL


Lumbini

Varanasi'den ayrıldıktan sonra 7 saat tren yolculuğu ve 3 saat otobüs yolculuğundan sonra sınıra vardık. Kısa süren vize işlemlerinden sonra Nepal sınırından yürüyerek geçtik... Hemen bir araba bulduk ve sınıra en yakın görülesi yer olan Budha'nın doğduğu Lumbini'ye doğru yola çıktık. 1 saat sonra Lumbini'ye vardık ve bir otele yerleştik. Lumbini çok küçük bir kasaba, etrafta görülesi tek bir yer var, o da Budha'nın doğumyeri. Ertesi gün bisiklet kiralayıp otelimize 10 dakika uzaklıktaki Budistler tarafından kutsal sayılan yere gittik, Buda'nın üstünde doğduğu taşı gördük. Güzel ve eski bir taştı. Hehe

Esas güzel olan kısım etrafındaki kocaman parktı. Kasaba büyüklüğündeki bu parkta birçok ülkenin budist manastırı vardı. Isteyen turitler bu manastırlarda da kalabiliyor, sadece bir bağış yapmaları gerekiyor, ne kadar bağışlayacakları kendilerine kalmış. Park kuzey ve güney olarak ayrılmış ve ortasında dar uzun kocaman bir havuz var, havuzun başında bir ateş yanıyor, bu ateş dünyadaki barış için yakılmış, ve bir çok ülkeyi dolaştıktan sonra buraya yerleştirilmiş. İronik olan ise ateşin başladığı yerin amerika olması...

Bisikletle parkta gezerken çoğu manastırın kapıları kapanmıştı. Kore manastırının ise kapıları açıktı.
Bir göz atalım diye içeri girdik, kapıdaki görevli yemek saati olduğunu ve istersek bizim de katılabileceğimizi söyledi. Hemen içeri girdik ve budist rahiplern hazırladığı yemeğimizi yedik, sonrada gönlümüzden kopanı bağış kutusuna attık. Seyahatimizin ilk zamanları olsa bu manastırda kalmaya can atardım. Ama 3 aydan sonra gerçekten biraz lüks arıyorum. Luks dediğim ise banyo odada olsun, odada vantilator olsun.... baska bisey degil yani...

Lumbini'de 2 gün kaldık. Ordan Katmandu yolu üzerinde Nepal'in en büyük vahşi yaşam parklarından biri olan Chitwan'a gitmeye karar verdik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder