9 Mayıs 2009 Cumartesi

Hindistan'da hayat guzel!

5. Gun

Hayat güzel... Dün uyanıp balkonumuzda kahvaltı ettik sonra etrafta dolandık, tembel bir gün geçirdik. Akşam yemeğinde Antonio, Peter ve Bjorn ile Dal Roti diye bir yerde yemek yedik, burada yediğimiz en güzel yemekti. 


Yemekten sonra şehir merkezinde br partiye gidecektik ama öğrendik ki pahalı bir yermiş, biz de gidik alkol dükkanından birkaç bira alıp balkonda içelim dedik. Dükkandan alınca bira 50 rupi yani 1 eurodan az, barda bunun 3 katı! Alkol dükkanı bir tane var zaten buralarda, hemen bir tuktuka atlayıp kapanmasına 1 dakika kala yetiştik. Biralarımızı alıp hostela gittik, dolaba yerleştirdik sonra akşam boyunca akşam yemeğindeki arkadaşlarla sohbet muhabbet...

 

Tom 39 yaşında satış sorumlusu bir İngiliz, baya bir zamandır geziyor, burdan Sri Lanka'ya geçecekmiş. Bjorn, 30 yaşında Alman bir doktor, Hindisan'ın kuzeyinde bir yerde gönüllü çalışmış birkaç ay kadar, son 2 aydırda geziyor, ay sonunda ülkesine yolcu. Antonio, Edinburg'da yaiayan bir İspanyol mimar. 5 hafta önce çıkmış seyahate amacı 5 ay gezmekmiş ama yolculuğa çıkmadan 2 hafta önce bir kızla tanışmış, aşık olmuş, 5 ay olacak seyahatini 5.hafta sonunda bitirip sevgilisinin yanına dönüyor.

 

Muhabbet grubumuz bu,  hepsi ayrı ayrı seyahat eden, yolda tanışan insanlar. Sohbetler çok keyfli. (Bundan sonra Turkce karakter yok, bilgisayar degistirdim) Herkesten yolculukla ilgili yeni birsey ogreniyorsun. Saat 1 gibi sohbet almis yurumus birden acaip bir yagmur bastirdi, ama oyle boyle degil... Hepimiz birden delirdik ve sokaga firladik, afedersin donumuza kadar islanmamiz sadece 2 dakika aldi, bu arada yakinlarda biryerlerde simsekler cakiyor, aman da ne guzel derken cok yakinimiza dusen bir yldirimla elektirikler gitti, biz de kosa kosa balkonumuza geri donduk... Sonra yagmurda fotografimiz yok diye hayiflandik, Peter su gecirmez kamerasini odasindan alip geldi, bir suru fotograf cektik.



Herkes uyumaya gittiginde Pedro ile elimizde fenerler kurbaga safarisine ciktik. Sokaklarin yanlarinda hep kanallar var, kurbagalar orda yasiyor sanirim, ama ilk defa gorduk kendilerini. Kurbagalar kafam kadar, ben boyle kurbaga gormedim hayatimda. Ve sokaklarda yukselen kurbaga senfonisini anlatacak sozcuk bulamiyorum, sabaha kadar susmak bilmedi adiler.


6.Gun



Bugun etarfta gezip durduk, yine bisiklet kiraladik ve jew town a gittik, nehir kiyisinda birseyler icip, dukkanlari gezdik. Portekize gondermek icin kucuk birseyler aldik. Sonra bizim kasabay donduk, kilise de ozel bir ayin vardi, onu izledik... Sonrada yemek, internet... Aksama yine balkonda bira sefasi var.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder