30 Mayıs 2009 Cumartesi

Son 2 hafta-1

Nişan ve Düğün




Son iki haftamız koşturmakla ve keyif yaparak geçti. Kovalam'dan ayrıldık ve 3 saatlik otobüs yolculuğuyla Roland'ın nişanının ve düğününün yakın bir köyde yapılacağı Kanyakumari'ye gittik.
Kanyakumari Hindistan'ın en en en güney ucu, bir burun, 3 denizin birleştiği yer. Solumuzda Bengal körfezi, karşımızda Hint okyanusu ve sağımızda Arap denizi. İç turizm açısından önemli, 3 denizin karıştığı noktada güneşin batışı da ve doğuşu da denizden, denizin içinde minik 2 adacıkta kimi tapınaklar var. Gayet kalabalık bir yer, o yüzden de pahalı. Yapacak çok şey yok. 16Sındaki nişandan sonra annem gelene kadar zamanımızı klimalı odada tv serederek geçirdik.
Nişan töreni çok enteresandı. Sabah 7 de uyanıp bir taksiyle Roland'ın köyünün yolunu tuttuk. Roland Pedro'nun Portekiz'den arkadaşı, katolik bir Hintli. Hint okyanusunun kıyısında bir köyde yaşıyor ailesi. Erkek tarafı sabah orda toplandık ve arabalara binip gelinin köyüne gittik. Gelinin evine gitmeden önce başka bir evde, nişan hazırlıkları yapıldı. Şık kıyafetler giyildi, geline ve ailesine sunulacak nişan tepsileri hazırlandı. Bir tepside meyveler, bir tepside çiçekler, birinde güzellik alzemeleri, diğerinde nişanlık sari... Sonra Roland odada bir yastığın üzerinde diz çöktü ve herkes onu tebrik edip, iyi dileklerini sundu. Daha sonra önde tepsileri taşıyan çocuklar, arkada aile ve arkadaşlar yürüyerek gelinin evine gittik. Roland en arkadan nişanı kutsayacak papazla arabada geldi. Eve varınca tek tek hediyeler sunuldu, sonra gelin gidip nişanlık sarisini giyip geri geldi, yüzükler takıldı, ilahiler okunurken papaz bizi kutsadı! Burada başlık parasını kız tarafı veriyor, Hristiyanlarda genelde durum bu sanırım. Yüzükler takıldıktan sonra hem gelin hanım hem de damat bey yine yastıkların üstüne diz çöktüler, biz de onları tebrik ettik. Daha sonra muz ağacı yaprakları üzerinde servis edilen nişan yemeğini ellerimizle afiyetle yedik!!!
19u sabahı Rezoş annem bizi ziyarete yanımıza geldi, onunla Kanyakumari de gezdik ve 20sinde düğüne gittik... Evlilik merasimleri renkli ve değişik. Sabahın 6sında yine Rolandların köyünde toplanıldı, arabalarla iki tarafın köyünün ortasında bir kasabaya gidildi. Önce düğün salonu diyebileceğim bir yerde, bando ve palyaçoyla karşılandık! İçerisi tiyatro salonu gibiydi, afili 2 koltuğun olduğu sahne ve sahneye dönük sandalyeler. Geline burda yine hediyeler verildi, gelinlik sarisini giydi gelinimiz, kahvaltı servisi yapıldı sonra da bandonun yürüme hızında arabalarla kiliseye gittik. Gelinle damatı kapıda papazlar karşıladı, dualar eşliğinde içeri aldı. Sonra ayin başladı ve bitmek bilmedi, tüm kilise ahalisi uzun uzun konuşma yaptı, tek kelimesini anlamadığımız bu konuşmalar sırasında, Pedro foto çekti, biz de annemle kaçıp kaçıp dışarıda sigara içtik. Hehehe
Kiliseden çıkıp önceki düğün salonuna döndük, gelinle damatı tebrik edip, öğlen yemeğimizi yedik.
O mekanda baya bir süre kaldıktan sonra, herkes dağıldı, biz Roland'ın köyüne döndük. Akşam düğüne katılamayanlar için evlerinde minik bir parti yapacaklardı ama biz çok yorgun olduğumuz ve partiye daha 4 saat olduğu için kalmayıp, güzel klimalı televizyonlı odamıza döndük.
Kanyakumari'den tekrar Kovalam' döndük... Rezoş sayesinde yine güzel, klimalı ve tvli bir otelde kaldık! 3 gün boyunca dalgalarla oynayıp, keyif yaptık. Kovalam'daki son günümüzde önümüzdeki 2 haftamızı değiştiricek Elanor'la tanıştık. Elanor 23 yaşında İngiliz. Şubat'dan beri gönüllü olarak kimi yerlerde çalışarak seyahat ediyor. Şu andada Avis adında bir ingiliz kadının kovalam'ın çok yakınında kurduğu hayvan barınağında gönüllü çalışıyor. Annem ertesi gece yanımızdan ayrılıyordu, ertesi gün hemen gidip hep beraber hayvan barınağına baktık. Harika bir yer, hem buraya gelen hayvanlar hem de gönüllü çalışanlar için! O gün annemin uçağının kalkacağı Trivandrum'a gittik, bir otelde kalıp, gece annemi yolcu ettik. Sabah ise uyanıp 2 hafta gönüllü çalışacağımız Animal Rescue Kerala'ya geldik...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder